6 Mart 2016 Pazar

GARİP YILBAŞI


  • 2003 yılının yılbaşı gecesiydi. Gayet soğuk bir havada eve doğru gidiyordum. Markete uğradım. İçki, çerez, sigara aldım. Yolda yürümeye başladım. Yola şöyle bir baktım, son derece ıssız ve sessiz oldugunu gördüm. O anda bir şeyler olacağını sanki anlamıştım. Yolun iki yanı agaçlarla çevriliydi. Son hızla yolda yürümeye basladım. Karımın işyerinden arkadaşları, ailesiyle yılbaşı kutlaması yapacaktık. O insanları sevmiyordum. Zorla ayaklarım beni eve götürüyordu. Misafirlere katlanmamın tek sebebi, yılbaşını mutlu bir şekilde geçirmek istememdi. Yolda hızlı bir şekilde ilerlemekteydim. Yol, çok karanlıktı. Ansızın silah patlaması gibi bir ses geldi. Yukarıya baktım. Parlak bir ışık, sanki her saniye büyüyerek üzerime geliyordu. Ben de giderek küçülüyordum sanki. Ve o ışık bir an söndü. Kurtuldum diye rahatladım, koştum eve doğru. Bir de ne göreyim: Saat, sabaha karşı 5 olmuş. Hanım, beni kapıda karşıladı. Kan-ter içindeydim. sanki kıtalar arası koşmuş gibiydim. Hanım, cilveli bir sekilde, "Nerdeydin,sabaha kadar bekledim. Çok meraklandım." dedi... Bu olay, bir süredir kafamı karıştırıyor. Size yazayım dedim.

HİÇ AYAKLARI TERS İNSAN GÖRDÜNÜZ MÜ ?




Edirnekapı Erkek Öğrenci Yurdu'nda kalan bir öğrenci sabah erken saatlerde hamama gidiyor. Hamamda birkaç kişi yıkanıyor. Çocuk, bir süre sonra çevresine bakıyor, kimse kalmamış; ama yan taraftaki bolümden hâlâ gürültüler geliyor. "Hamamın kapanmasına daha var demek ki." diyerek yıkanmaya devam ediyor. Yan taraftaki gürültüler giderek artınca merak edip bakıyor. Gördüğü manzara karşısında çocuğun aklı başından gidiyor. Sekiz-on kadar tuhaf adam, birbirlerine su serperek, eğleniyorlar. Adamların ayakları ise ters. Çocuk, korkuyla hamamdan kaçıp merdivenlere yöneliyor. İkinci katın merdivenlerinde düşüyor. Üç kişi, çocuğu kaldınp, "Ne oldu?" diye soruyorlar. O da hamamda gördüğü tuhaf adamlardan söz ediyor. "Hepsinin de ayaklan tersti." diyor. Bunun üzerine üç kişi birbirine bakıyor ve gülümseyerek, "Nasıl yani, bizimkiler gibi mi?" diye ayaklarını gösteriyorlar. Çocuk, o gün apar topar yurttan ayrılıyor.














29 Şubat 2016 Pazartesi

YAŞLI TEYZE

17 ağustos gecesi adapazarı'nda yaşlı bi teyze, gece saat 2 buçukta ana caddedeki apartmanlardan birinin zillerini çalmaya başlamış. kimse kadına kapıyı açmamış, hatta uyandırdıkları için, camı açan bağırıp çağırmış. üst katlardan bi adam, "gecenin bu saatinde ne istiyosun teyze?" diye sormuş. kadın, "karnım aç oğlum. bi parça ekmek var mı?" deyince adam, "yok, yok. allah allah, gecenin bu saatinde ne bu yahu?" demiş. yatağa döndüğünde karısı, yaşlı kadının aç olduğunu öğrenince, "keşke verseydik" demiş.

teyze zillere basmaya devam etmiş. en üst katta yeni evli bi çift oturuyomuş. kadının ne istediğini öğrenince kapıyı açıp yukarı çağırmışlar. evin hanımı, hemen yiyecek bi'şeyler hazırlamış. kadına eşlik edip beraberce yemişler. yemek bitince kadıncağız, "içimde bi huzursuzluk var. bi an evvel dışarı çıkalım" diye yalvarmaya başlamış. genç çift, sırf kadını kırmamak için sokağa inmiş. daha dışarı adım atar atmaz da her yan sallanmaya başlamış. depremde o kocca apartman yerle bir olmuş.

o binada oturanlardan sadece yeni evliler ve kocasına, "keşke yemek verseydik" diyen kadın ölümden kurtulmuş. onu da 3 gün sonra enkazın altından çıkarmışlar.

27 Şubat 2016 Cumartesi

SATANİST GRUP


Hepimizin debildiği gibi satanistler var.Ben daha 12 yaşinda bir erkek çocuğum.Köyde Dilan ablam (14) ile birlikte gece köpeği tuvalete götürmiştük.Mezarliğin 100-150 metre civarinda bir ev vardi ama çok ürkütücüydü.O ev hakkinda şöyle bir rivayet vardi.
``Güya eskiden o evde bir kadin yaşarmiş.Kimse onunla evlenmek istemezmiş.Aslinda ahima şahima bir güzelliği varmiş.Ama kadin 2 kere evlenmiş 2 kocasinida peş peşe köylüler ölü bulmuşlar.Meğersem kadinin cinleri varmiş.Her gece mezarliğa gidermiş.Bir gün yine mezarliğa gitmiş.Saatde sabah falanmiş.Büyük annem de onu izliyormuş.Gün daha yeni ağarmiş zaten.Kadin gitmiş herhangi bir mezarin başina ve ağlamaya başlamiş.Kendi kendine birşey söylüyormuş.Ve birden (büyük annemin söylediğine göre) başini sert bir hareketler büyük anneme çevirmiş.Gözleri kipkirmiziymiş.Büyük annem çiğlik atmiş.Ve köydeki herkez kapiya dayanmiş.Gece olduğunda büyük annem uyuyamamiş e haliyle.Ertesi sabah büyükannem uyanmiş şöle bi cama bakinmiş.Sonra bir dua okumuş.Kahvaltiyi hazirlamak için mutfağa gitmiş.Tam bir şey hazirlarken kapi kirilacak gibi vurulmuş ``tak-tak-tak`` büyükannem kapiyi açmiş.Komşumuzmuş.Ve ona demiş ki öldü öldü gözümüz aydin.Büyük annem biraz ürkmüş acaba gece gelir beni öldürür mü diye ama sonra oda sevinmiş.`` Dilan ablam köpeği bağladi ve bana dinle dedi.O evden caz müzik sesi geliyordu.Çok korktum hemen büyükanneme anlattik.Dediki geldi o zaman geri.Sabak dilan ablamin da içine kurt düşmüş.Eve gitme kakari aldik.Eve gittiğimizde hemen girişte bir çuval vardi.Bira şişeleri yolunmuş bir sürü saç.Ben ağlamaya başladim Dilan abla ne olur gidelim.Dilan ablada tamam canim bir saniye şu çuvalda ne var dedi ve çuvali açti 5-6 tane kedi hepsinin de başi kesilmiş bir damla kan yoktu.Başladim bir çiğlik atmaya üst kattan çatirtilar geldi.Dilan abla kapa çeneni die bağirdi.Yukaridalarmiş koooş diye bağirdi bayaği bir koşmuştuk.Şu anda pisikolojik tedavi görüyorum.Satanistler hala evin arkasinda kurban veriyorlar.

21 Şubat 2016 Pazar

AĞLAYAN KIZ


O gün şakır şakır yağmur yağıyordu. Teyzemle birlikte kalıyorduk. Teyzem sobayı yakar, sobanın yanında her akşam bana masal anlatırdı. O gün yine aynı şekilde bana masal okuyordu. Birden dışarıda ağlayan bir kız sesi duyduk. İlk başta duymamazlıktan geldik. Ama daha sonra teyzem camdan dışarıya bakınca bir kız kaldırım taşının üstüne oturmuş ağlıyordu. Teyzem çok iyi insandır. Kızı birlikte içeriye aldık. Kızın yüzü saçlarla kaplıydı. Ben ilk başlarda korktum tabi. Teyzem benim kulağıma fısıldayıp, beni sakinleştirdi. Daha sonra teyzemin mis gibi güzel kokulu Ezogelin çorbasını ısıttı hemen. Kıza getirdi. Kız hala ağlıyordu. Dinmiyordu ağlaması. Teyzem kızın saçını açtı. Birde ne görelim.. Kızın gözü alnında. Burnu yok. Ağzıda yanağında idi. Ben evden kaçtım tabi o korku ile. Teyzem içeride kalmıştı. O günden beri  teyzemi göremiyorum. Anneannem ile kalıyorum artık. Teyzem o gün vefat etmişti ve de eve giren çıkan olmamıştı…

ORMANDA GÖRÜLEN CİN




KANLI FALÇATA !



O gün okuldan sonra arkadaşlarla mahallede futbol oynayacağımıza söz vermiştik. Top oynamaya başladık top yakında yıkılacak olan bir eve kaçtı.  O ev kentsel dönüşüme alınmıştı. Arkadaşım Kadir topu almak için eve girdi. Daha sonra bizi de çağırdı. Orada bir kopmuş kedi kafasının yanında kanlı bir falçata bulduk. Daha sonra birden bire alt kattan sesler gelmeye başladı. Merakla  aşağı ve indik gördüklerimize inanamadık. Aşağıda bir kaç insan dişi vardı, hemde azı dişleri.
Neyse sonra hızla oradan uzaklaştık. Herkes şok içinde evlere dağıldık. 1 hafta sonra Kadir hepimizi evine çağırdı. Bize gece o evi gözlerken pencerenin önüne aniden yüzü kanlı bir şey çıkıp onu yaklaşık 5dakika izlediğini anlattı. Artık o her neyse  o eve giren herkesin evine sürpriz ziyaret yapmış. Herkes onu görmüş. Sadece ben kalmıştım.
Biz o hafta sonu memlekete yola çıktık. Ailemden önce arabaya bindim. Telefonu alıp Kadiri arayacaktım ki o yaratığı gördüm. Sonra ailemde gelince yola çıktık. Bir yerde mola verdik. Ormanlık bir yerdi. Onu tekrar gördüm. Bağırsam kimse duymazdı beni. Onun fotoğrafını çekerken flaşı  görüp kaçtı. Kadire olup biteni anlattım, o evde son günlerde kimse olmadığını söyledi. Demek ki benim peşime takılmıştı!!!.
O gün anneannemin evinde yeniden belirdi. Yaklaşık her gün beni izliyor. Mesela ormanda mantar toplarken, çalıların arasında gördüm.
Okulda da Kadir’i gözlemliyordu. O yaz okul bitince Kadir’in evinde kalıyordum. Kadirler’in evi o evin hemen önündeydi. Sabah kalktığımda o falçatayı yanımda gördüm hemde kanı daha yeniydi. Damla akıyordu. Aşağı indiğimizde bir sincabın kafasından kan damlası akıyordu hemde kafası kopmuştu.